10 Eylül 2009 Perşembe

Kırmızı ışığın cazibesi

Son 15 yılda bilgisayarın hayatımızda kat ettiği yolu onunla birlikte yürüyerek yaşamış kişilerin çoğu, "bilgisayar kullanmadan önce işleri nasıl yapıyorduk acaba" diye geçen konuşmaları yapmıştır. Sonrasında, "internet acayip bişey hepimiz oradayız, bu kadar bilgiyi başka bir yerde nasıl bulurum, eposta olmadan nasıl haberleşiyor muşuz ?" yorumlarını yapmamış kişi yoktur herhalde.

Bugün, mobil telefonlardan epostalara erişim, özellikle Blackberry (BB) kullanımı çok yoğun bir şekilde görülmektedir. Günümüzde iş hayatında BB sahibi olmak bir ayrıcalıktan çıktı bir zorunluluk haline geldi, çünkü kişilerin artık iletişimi epostalar üzerinden yürütüyor olması her zaman erişilebilir olmayı zorunlu kılıyor.

Blackberry ilginç bir cihaz, başlangıçta hoşunuza gidiyor, bilgisayar taşımadan, internete bağlanmadan epostaları alabiliyor, eklerine bakabiliyor, hemen cevap yazabiiyor, takvime bakarak zaman planlamanızı çok daha kolay yapıyorsunuz. Yanınızda cebinizde taşıyorsunuz, istediğiniz zamanda ve yerde erişim sağlıyorsunuz. Acayip büyük konfor, sonrasında ek özellikleri var, hem telefon, hem internete erişimi var, fotoğraf çekiyor, şık bir göntüsü vb.. özelliklerde eklenince iş yerindeki ofisiniz yanınızda. Daha ne olsun, uzunca süredir aradığınız cihaz.

Gelgelelim madalyonun öbür yüzü ile karşılaşınca durum değişiyor. Bilgisayardan epostalara bağlanıp bakıyordunuz ama artık epostalar cebinizde. Akşam ofisten çıkıncada yanınızda, serviste, arabada, arkadaşlarınızla sohbet ederken masanın üstünde, akşam televizyon seyrederken uzaktan kumandanın yanında, gece yatarken baş ucunuzda duruyor, ben buradayım dercesine yanıp sönen kırmızı ışığı kendini unuttturmuyor.

Böyle oluncada ister istemez ışığı gördüğünüzde mesajlarınıza bakmak ihtiyacını hissediyorsunuz. Acaba önemli bir mesaj mı geldi ? Gündüz gönderdiğim mesaja cevap mı var ? Aysonu satış raporlarına arkadaşlar çalışıyorlardı sonuçlarını yollamış olabilirler ? benzeri pekçok sorunun cevabını yanıp sönen kırmızı ışık verecekmiş gibi bizi kendine çekiyor.

Tacizkar kırmızı ışık bir müddet ikaz ettikten sonra sönüyor yanmaz oluyor. Bu seferde hisleriniz değişiyor, niye yanmıyor acaba, mesaj geldide benmi görmedim diye merak ediyor ve ikide bir BB'yi kılıfından çıkartıp kontrol ediyoruz. Artık kontrol etme arzusu, gece yatmadan önce, dur bi bakayım gelen giden birşey varmı ? derecesinde yüksek oluyor.

Bağımlılık başladımı kişi kendini kaptırıyor. Tatile gidince bile yanınınızda olan bu cihaz ve kırmızı ışık ailenin bir parçası haline geliyor. Siz tatil yapıyorsunuz ama arkadaşlarınız çalışıyor. Onlar kendi aralarında yazışıyorlar, size CC'li mesajlar yolluyorlar, yada TO kısmında olan mesajlar var. Işık gene yanıyor, ne yapacaksınız, bakmasanız olmaz, baksanız tatildesiniz. Baktınız ve cevap verdinizmi artık tatilde değilsiniz demektir. Herkes mesajlarınıza baktığınızı ve cevap verdiğinizi gördümü tatilinizin anlamı değişiyor.

Anlam değişikliği sadece sizde değil aileniz içindede etki yaratıyor, eşiniz kızıyor, tatilmi yapıyoruz çalışıyormuyuz tartışmaları yürüyor. Eşinize hak veriyorsunuz ve kaldırıyorsunuz kenara , ama kafanızda aynı tereddüt, ya kırmızı ışık yandıysa ve mesaj geldiyse. Bu sefer eşiniz görmeden iki arada bir derede mesajlara bakıyorsunuz. Cevap yazıyor yakalanmamaya çalışıyorsunuz. Sonuç her zaman aynıdır, yakalanırsınız ve tabi yakalanıyorsunuz.

Çalışma hayatı için çok büyük değer yaratan BB sizi esir almış durumda. Kırmızı ışığın dayanılmaz cazibesi sizi çekiyor, araba kullanırken kontrol etmeye çalışıyorsunuz, kalabalık trafikte öndeki arabaya çarpıyorsunuz. Merdivenden inerken kontrol ediyorsunuz, düşme tehlikesi atlatıyorsunuz. Yolda yürürken direğe yada başkasına çarpma tehlikesi yaşıyorsunuz hatta çarpıyorsunuz.

İyi yönlerinin yanında hayatımızda gerçekleştirdiği değişimi nasıl yöneteceğimiz, kırmızı ışık bağımlılığından nasıl kurtulacağımız büyük bir soru. Tüm dünya benzer konularda kafa yoruyor, iş hayatının özel hayatın içinde bu kadar yoğun yaşanmasını gidermenin çözümlerini arıyor, forumlar paneller düzenliyor, gündemde tutmaya çalışıyorlar. Kişisel çözümlerle bugün birşeyler yapabiliyoruz belki ama kalıcı sonuçlar ortaya koymak şuan için zor görünüyor.

Blackberry kullanıcıları hepimiz düşünmeliyiz; "Kırmızı ışığa koşacak mıyız, yoksa ışığı söndürecek miyiz ?"

Evde Beyaz Şarap Yapımı

via IFTTT