10 Kasım 2011 Perşembe

Yeni Taş Fırın

Marmara Ereğlisi’indeki evin bahçede yaptığımız küp fırından sonra artık işi büyütüp taş fırın yapma zamanı gelmişti. Internet üzerinden yaptığım araştırma neticesinde işin önemli kısımlarını öğrenip gerekli malzemeleri temin işine koyulduk. Hem küp fırının hemde taş fırının yapılmasında verdiği gazla işi hızlandıran Hüseyin ile birlikte gerekli planlamaları ve teminleri yaptık.

Artık iş yapım aşamasına gelmişti, en önemli husus ise binbir emek ve uğraşı ile yaptığımız küp fırını yıkmaktı. Muzaffer dayı kendini feda etti ve göz yaşları arasında ilk kazmayı vurdu.

Amacımız fırının üst kısmındaki yuvarlak bölümü ve küpü kırmak, tamamıyla düz bir tabla haline getirmekti. Sonrasında etrafına tuğla örüp alt kısmını büyütmeyi hedeflemiştik.

Yapmayı düşündüğümüz taş fırına ait planımız 1 metre çapında ve yaklaşık o kadar yükseklikte bir fırın yapmak ve ağız kısmına baca yapıp dumanı önden dışarı çıkartmaktı. Fakat biraz hesap kitap yapınca, bu şekilde fırını yakmak ve pişirmenin ergonomik olmayacağını düşündük, bu yüzden yarın küre şekliden yapmaya karar verdik.

Eski fırın yıkıldıktan sonra sırada alt kısmını yapmak ve mevcut yapıyı büyütme işi vardı. Daha önceden aldığımız tuğlalar ve yeni aldıklarımızla birlikte örmeye başladık. Hesaplarımıza göre 1,5 metre uzunluğunda ve 1 metre genişliğinde olacaktı. İş ilerledikçe duvar ustalığının ne kadar zor olduğunu ve düzgün bir iş çıkartmanın maharet istediğini yaşayarak öğrendik. Bize göre dümdüz (!!) yaptığımız fırın alt kısmı yanda görülmektedir.

Internetten okuduğumuz bilgilerden öğrendik, fırının alt tarafı mümkün olduğunca ısı yalıtımlı olmalı, özellikle üzerinde çalışılması gerekiyordu. Bizde bunu sağlayabilmek için alt tarafını kumla doldurduk ve üzerine bır kat beton döktük.

Fırının alt tarafı sadece beten olması yetmiyor, iyice izolasyon yapmak gerekiyordu, Bunun için öğrendiğmiz bilgiler doğultusunda fırının altında cam kırıkları koymamız lazımdı. Oluşturduğumuz tablanın etrafına bir sıra kırmızı kalın tuğla ile yükselttik ve yaklaşık iki ay boyunca biriktirdiğimiz cam şişelerini buraya boşalttık. Sonrasında bunları tek tek kırdık. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, kırarken camlar sıçrıyor bu yüzden gazete kağıdı ile üstünü örtüp üstten kırmanızı tavsiye ederim.

Cam kırıklarının üzerine kaya tuzu koymak gerekiyordu fakat biz bulamadığımız için ince elenmiş kum ile aralarını doldurmayı düşündük. Tüm bu çalışmaları yaparken planlarımızın çok üstünde kum harcadık. Mevcutta iki el arabası kum vardı, bize yeter diyorduk fakat çeyrek kamyon daha ince kum almak zorunda kaldık.

Elenmiş kumu kırık camların üzerine döktükten sonra bir güzel düzledik ve üstüne ince ateş tuğla dizdik. Koçtaş’tan aldığımız ince tulalar iki cm kalınlığında olduğu için kolayca dizildiler. Her birinin düz olabilmesi için su terazi ile ölçe ölçe, plastik çekiçle düzelttik ve üzerlerine şamot harcı karıştırılmış şapı sıvı halde dökdük. İnce bir fırça ile aralarına iyice yedirirecek şekilde sıvayarak her tarafına yaydık. Artık fırının alt tarafı hazırdı. Aradan bir kaç gün geçmesini bekledikki üzerinde çalışılabilecek sertliğe ulaşsın diye.

 

Yapının üst kısmında yer alacak taş fırının küre şeklindeki yapısını gerçekleştirebilmek için Koçtaş’tan aldığımız köpükleri çeyrek daire şekliden parçalar şeklinde kestik ve birleştirdik. Bu kalıbı yapmaktaki amaç ateş tuğlaları dizerken yardımcı olmasını düşünmüştüm. Fakat tuğlaları dizerken gördümki hiç gerek yokmuş. Üst üste tuğlalar dizilirken harç ile birbirlerine yapışıyorlar ve düzgün bir şekilde duruyorlar.

Yaptığımız kalıbı tablanın üstüne koydum ve aldığımız ateş tuğlaları şamot harcı ile tek tek dizmeye başladık. Öncelikle fırının ağzını ayarlamak önemli, kullanacağınız tepsiye göre bir ayarlama yapmak gerekiyor. Biz fırın büyüklüğünü hesaplarken mevcut tepsilere bakarak yaptık, hem fırının ağzından geçecek büyüklük hemde içine iki tane tepsi sığacak şekilde projelendirdik.

Üçüncü sıra tuğlayı dizerken fırının ağzını ayarlamak gerekiyordu, bunun için demirciden L şeklinde profil demir kestirip ikinci sıranın üstüne köprü yaptık ve üçüncü sırayı buradan başlayarak dizdik. Böylece fırının ağzı tam istediğimiz yükseklikte ve dümdüz bir şekilde oldu.

İlk defa taş fırın ördüğümüzden bazı konuları deneme yanılma yoluyla öğrendik ve uyguladık. En önemli husus, tuğlaları örerken kubbe şekliden olması için yapılacak eğimli dizme işi. Üst sıralar geldikçe kubbe olması için eğim vermek için ben biraz tedbirli davrandım, böyle oluncada fırının üst ucu sivri oluyor. Size tavsiyem yaptığınız harcın kıvamını çok sıvı olmasın, hatta az biraz koyu olsun ve tuğlaları mümkün olduğunca içe eğimli yapın ve diğer tuğla ile önceki tuğlayı birbirine yaslayarak dizin. Bu sayede kubbe şeklinde fırınınız olabilir. (Bizimki biraz arı kovanı şeklinde oldu ). Fırının başlangıçta yapmayı düşündüğümüz ağzındaki baca kısmını tepesinde ufak bir delik bırakarak yukarıda bıraktık. Böylece dumanı istediğimiz zaman dışarı bırakacak ve içinde pişirmeye başlayınca üstünü kapatıp sıcaklığı içeride tutabilecektik.

Ateş tuğlaları dizdikten ve etrafını sıvadıktan sonra içindeki köpük ve gazete kağıtlarını yaktık, ilk ısınmayla birlikte ufak tefek çatlamalar oldu. Çatlayan kısımları sıva ile tekrar kapattık. Artık fırın kullanıma hazır hale gelmişti.

Tüm bu uğraşılardan ve duvar ustalığı işlerinden sonra taş fırının başında Hüseyin ile hatıra fotoğrafı çektirip içinde neler pişireceğimize ait planları uygulamaya başlayabiliriz.

 

 

 

Eveeeet, fırın bitti, şimdide pişirdiklerimizden birkaç küçük resim.

Afiyet olsun.

Evde Beyaz Şarap Yapımı

via IFTTT