25 Ekim 2009 Pazar

Küpün lezzeti başka

Üstünden üç hafta geçti hala tadı damağımda duruyor. Lezzeti beynime öyle bir kazınmışki pekçok sohbette yer alıyor. Küpün içinde yapılan etler, patates ve soğan unutulmaz lezzetler.

Küpçü baba taş fırınını yaptıktan sonra pişireceğimiz etlerin hayaliyle 2 hafta geçirdik ve sonunda Ereğliye gittik. Aslında çok kalabalık değildik ama heyecandan olsa gerek aldığımız etler 2,5 kilo dana, 1,5 kilo kuzu, 2 tane bütün tavuk. Yanında 6 adet büyük soğan, bir o kadarda patates. Toplamda 6 büyük 2 çocuğa yapıyoruz, neredeyse adam başı 1 kilo et düşüyor.

Fırını yaktık, biraz zor oldu yakması ama ateş içinde arttıkça bizimde etleri pişirme telaşımız gittikçe artmaya başladı.  Kullandığımız odunlar, Ereğli'deki ağaçlardan zamanında budanmış olan dallardı. Sonradan şunu öğrendikki bu tarz fırın içindeki odunlar farklı olmalıymış, bir dahaki sefere doğru odunla yapacağız.

Ateşi yaktıktan sonra, onun kor haline gelmesine kadarki zaman diliminde Hüseyin etleri folyo içine tek tek sordı. Özellikle bir grup eti soslu yaptıkki, değişik lezzetleri tadalım diye. Soğanların kabuğunu soyup bütün halde folyolara sardık, patatesler soyulup bütün olarak paket yapıldı.

Tüm etler ve soğan patatesin ayarlanması esnasında küpün içindeki ateş kıvama gelmişti. Etleri fırının içine, ateşe değmeyecek şekilde tek tek dizdik, küpü ağzına kadar doldurduk.  Sonrasında küpün kapağını kapatıp, etrafını toprak ve su karışımı çamurla sıvadık, üstteki duman çıkmasına imkan sağlayan bacanında üstünü kapatınca artık etlerin 5 saat sürecek pişme yolculuğu başladı.

Bu arada bizde bahçe işleriyle uğraştık, Ozan ve Kaya mangalın başına geçerek biber ve patlıcan kızarttı. Aslında Kaya ilk defa eline maşa alıp biber kızarttı dersem yalan söylememiş olurum. Aşağıdaki filmde göreceksiniz (şaşırmayın) nasılda düzgün bir şekilde biberleri pişirdi.

Esra ve Özlem, mangalda pişen biberlerden ve patlıcanlardan salata yaptılar. Genelde patlıcan salatasını Özlem yapıyor, onun yaptığı patlıcan, yoğurt ve sarımsak karışımını ekmeğe sür sür ye.

Zaman su gibi akmış, etlerin 5 saatlik yolculuğu sona ermişti. Artık onları görücüye çıkartma zamanı gelmişti. Fırından tek tek çıkarttığımız etleri daha folyolarından çıkartırken tabaklara salkım saçak atlıyorlar, tel tel ayrılıyorlardı. Tavukların neredeyse kemikleri gitmiş sadece et kalmıştı.

Bence pişen malzemeler içinde en güzel olanları, kuzu etleri ve soğan olmuştu. Yumuşacık etleri yemeye doyamadık. Soğan öyle bir pişmiştiki tadı ve suyu harikaydı. Kuzu ile birlikte muhteşem ikiliyi oluşturdular.

 

 

Haftaya tekrar yaparız diye düşünüyorduk ama hem alt katı hemde üst katı kiraya verdikleri için küpü kullanacak başka bir çözüm bulmak gerekiyor.

Bulacağız, bulacağız, küpçü baba lezzeti hiçbirşeye değişilmez.

Hiç yorum yok:

Evde Beyaz Şarap Yapımı

via IFTTT