15 Temmuz 2007 Pazar

Hıyar'ın öyküsü - Bölüm 2

Evet, hıyarları yoğurt kabına ektim ve devamlı su püskürttüm. Sonuçta çimlendiler. İnanılmaz bir his, ilkokuldaki pamukta fasulye yetiştirdiğim günlere geri döndüm.

Yavaş yavaş büyümeye başlayan tohumun artık gözle görülür bir şekilde boyu uzamaya başladı ve kendi başına ayakta duramayacak hale gelince hemen yanına bir adet çubuk dikmek gerekti. Hemen mangalda kullandığım tahta şişlerden buldum ve uzayan hıyarın yanına diktim ve iple bağlayarak ona tutunmasını sağladım.

Tahta şişler ne çok işe yaradı, normalde onları mangalda tavuk şiş yaptığım zaman kullanıyordum. Bu sefer başka amaca hizmet ediyorlar.

Bitkilere su verilir diyerek devamlı su verince işte böyle uzuyorlar ve yoğurt kabında çiçek açıyorlar. Çiçek açması demek aslında meyve vermesi anlamına geliyor ama bizimki sıkıntıdan çiçek açtı zannedersem.

Benim yapmam gereken, havalar biraz ısınmaya başladığında yoğurt kabından çıkartıp toprağa dikmem lazımdı ama iş bilmemezlik ve ilk defanın verdiği tecrübesizlikle sanki toprağa diksem ölecekler korkusuyla uzunca bir müddet yoğurt kabında yaşadılar.

Yaşadılar çünkü öncesinde diktiğim bütün hıyar tohumları boyunlarını büktü ve öldüler, elimde kala kala 2 tane kaldı. Onlara gözüm gibi bakıyorum ve ölmemeleri için elimden geleni yapıyorum.

Artık havalar ısınmıştı ve benim büyüttüğüm bu iki fideyi toprağa dikme zamanım gelmişti.

Hiç yorum yok:

Evde Beyaz Şarap Yapımı

via IFTTT